GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİR MİRAS; ÇEYİZ
GEÇMİŞTEN
GÜNÜMÜZE BİR MİRAS; ÇEYİZ
Hun
Türklerinde “Koşantı” yani çeyiz adı verilen ve asırlar süren bu gelenek
günümüzde halen devam ediyor. Evlenecek olan kızların ve damat adaylarının
birbirlerine, aile eşrafına gönderdikleri bu hediyeler zamanla sosyolojik birer
unsur halini aldı. Dantel iğne oyalarından, yazmalara, havlulardan, yemek masası örtülerine kadar her şey
bulunuyor. Adetlerine bağlı yörelerde bugün de devam ediyor bu gelenekler…
Kız Beşikte Çeyiz Sandıkta…
Bir
anlamda çeyiz, gelin olacak kızın baba evinden ayrılışını ve kendisi ile
beraber eşyalarını taşımasını ifade eder. Veyahut da baba malından kız evladına
düşen pay şeklinde de nitelendirilir. Türk toplumlarında geçmişten günümüze
kadar devam eden bu geleneğin çok fazla boyut değiştirdiği söylenemez. Zamanın
koşul ve şartlarına göre çeyize konulan malzemeler değişkenlik göstermiş
sadece. Göçebe bir hayat yaşayan Türk topluluklarında çeyizin başat malzemeleri
kalın giysiler, pabuçlar, sofra örtüleriydi. Yerleşik hayat ile birlikte bu
durum da değişkenlik göstermeye başladı elbette. Osmanlı’da ise gelinlerin
çeyizinde sade hamam takımları, gümüş kahve fincanları, gümüş su şişeleri,
sofra takımları ve daha birçok temel ürün bulunuyordu. Üç sandığa kadar çeyiz
hazırlayabiliyorlardı. Anadolu’da yüzyıllardır süren bu hazırlık kız ve erkek
çocukları doğdukları günden itibaren başlar ve evlenene dek devam ederdi.
Yöreden yöreye değişen çeyiz sandıkları çeyizin şüphesiz en önemli parçası
denilebilir. En güzel işçiliğe sahip sandıkların ise Kahramanmaraş yöresine ait
olduğu söylenir. Özenle hazırlanan sandıklar, tören ve merasimlerle alınır ve
neşeli bir şekilde çiftin evine taşınır. İçine koymak için hazırlanan işlemeler
ise eski dönemlerde 20-30 kişi tarafından hazırlanırdı. Günümüzde ise sadece
gelinin annesi tarafından ya da sipariş alan bir mefruşatçıya yaptırılıyor.
Fabrikasyon ürünler el emeği ürünlere nazaran daha uygun fiyatlı olduğu için en
çok tercih edilenler arasında. Yine de elle işlenmiş ürünlerden vazgeçmeyenler
5 bin TL ile 30 bin TL arasında gösterişli bir çeyiz seti kurabilir.
Adetlerin
en güzel getiri de budur belki de. Gelin hanım evine girmeden 40 gün evvel
güzelce kılıflanmış bir Kur’an- ı Kerim girer evine. Sebebi ise her şeyin
üstünde Allah’ın kelamı olduğunu göstermek. Yüksekçe bir yere yerleştirilen
kutsal kitabın ardından gelin hanımın ve damat beyin ortak çeyizi yavaşça
dizilir. Kurulan bu yuvada huzur ve bereket inancı hakim kılınır.
Çeyizin
bolluğu ise hazırlayan ailenin cömertliğini ve zenginliğini belirtir. Bu yüzden
yapılan çeyiz sermelerine akrabalar, komşular, aile dostları çağrılır ve
beğeniye sunulurdu. Eğer ki çeyiz beğenilmez veya az bulunur ise “ kızı
büyümüş, anası uyumuş” denilirdi. Beğendiklerini ifade etmek için de “ kızı
okumuş, anası dokumuş” şeklinde deyimler söylenirdi.
Hala
önemli bir gelenek olan ve büyük bir kültürel miras olan çeyiz, yöreden yöreye
farklılık gösterse dahi aslını kaybetmeden korunan bir adet olarak yaşamaya
devam ediyor. Gelecek nesillerin de çeyize olan tutkusu devam edecek gibi
görünüyor…
Yorumlar
Yorum Gönder